4 Mayıs 2010 Salı

Merhaba ben Feryal ve bu sefer kısa yazacağım.Bokluk yapma kısa dedik işte.

hayatımın tümünü sadece bu şarkıyı dinleyerek geçirebileceğimi düşünüyorum bazen.


-herhangi bi mesajlaşmanının ortaları-

xy:hmm ya aslında ben bişey demedim ki ona kendi şeyi yani

-2 dakika sonra-

xy:napıyosun ??

-3 dakika sonra-

xy:peki istemiyosun, konusmayız.

-5 dakika sonra-

xx: aa pardon ya. telefonu şarja koymuştum sonra unutmuşum orda ondan geç yazdım biraz.

xy:ok .

bir de bunun anında mesajlaşma ortamlarında gülücük kullanmayıp,yazım kurallarına dikkat edince ''küstün mü sen bana?! '' çıkışları yapanları var.

hayır,hiçbirinize küsmedim. bu genel davranışım. havalıyım ondan.
--



Tire:Eğer gitmek istersen seni anlarım.

Tire:Ama istemiyorsan seni sonsuza dek severim. Bir dondurma gibi.
İki dondurma oluruz ve eriyene dek birbirimizi severiz.Sen limonlu ben vanilyalı.

Artı:Boşversene.Kırmızı hırkamı bavuluma koyacağım.

Tire:Ama dondurma?

Artı:Biz çoktan eridik.Külahımızı da çöpe attılar.
--
'aşk'ittir gitlan!
'aşk' mı? yazarken kanım çekildi daha. herkesin cevabını bulmaya çalıştığı bu şey nedir biliyor musun sen? he? biliyor musun lan!
''sokakta yağmurun altında ıslak köpek yavrusuna dönersin. hem su sesi 'şıpır çıpır', hem soğuk soğuk teninden akan yağmur damlaları, içine kaçar falan. ardından olay çıkar bir cep mesajıyla. eve yetiştiğinizi o'na neden girer girmez haber vermemişsiniz diye.'' budur.
göçmen büyüsü gibi bir şeydir 'aşk' denen kocakıçlı kevaşe işte.
bu kadar ergen davranışlar yeterde geçen hafta bi şey gördüm.
tinercide tiger ayakkabı vardı lan.
ne milletiz mınakoi.
al bide 2 retweet edilesice sana;
-ilkokulda ucu silgili kalemin silgili tarafını kalemtraşla açmaya çalışan piç,sen ne büyük bi anarşistsin.
-Kadınlar İkea'dan önce: ''Sorun değil tatlım,ben küçük şeylerle de mutlu olabilen bi insanım'' ikea'dan sonra: ''YİNE Mİ BAMYA !